COVID-19’un yeni mutasyonlarla hayatımızı sınırlamaya zorlamaya devam ediyor. Hemen hemen hiçbir şey eskisi gibi değil, birlikte çalışamıyor, bir masanın etrafında gönül rahatlığı ile oturup muhabbet edemiyor, maskesiz sokağa çıkamıyoruz. Dünyada hızla yayılan COVID-19 Delta varyantı henüz normalleşememişken ölümcül tehlikesi yeni gündemimiz. Hızla geliştirilen COVID-19 aşıları ilk etapta elde edilen verilere göre yıllarca sürmesi öngörülen salgının seyrini değiştirdi, ağır hastalık ve ölüm riskini azalttı. Bilimsel veriler aşının Delta varyantının bulaşıcılığını tam olarak önleyemese de hızını kestiğini gösteriyor.
İki doz aşı olanlar arasında ağır şekilde hastalanma, hastaneye yatma ve ölüm oranı belirgin bir şekilde azalırken, halen hastanede tedavi gören ve hastalığı ağır geçirenlerin büyük çoğunluğunun aşı yaptırmamış kişiler olması dikkat çekiyor.
Toplumsal Bağışıklığın Kazanılabilmesi ve Salgınla Mücadele İçin En Önemli Yöntem Olan Aşı İle İlgili Bilgileri Sizler İçin Derledik.
“Aşı çok hızlı geliştirildi, yeni bir yöntem kullanıldı“
Yüzyıllar sonra küresel olarak dünyayı bu boyutta etkileyen bir salgınla karşı karşıya kadık. Hızla yayılan salgın küresel olarak mücadeleyi de beraberinde getirdi. Daha önce kısıtlı kaynak aktarımları nedeniyle uzun zaman alan aşı çalışmaları sağlanan kaynaklarla hızlandı. Eş zamanlı olarak başlatılan birçok aşı çalışması sayesinde COVID-19 için bağışıklık sağlamayı amaçlayan aşıya ulaşıldı. Aşı geliştirme süresince her adım tek tek uygulandı ve bu da Dünya Sağlık Örgütü tarafından kontrol edildi.
Dünya Sağlık Örgütü COVID-19 Aşısı Araştırma Geliştirme Çalışmaları
“Aşı COVID-19 Bulaştırıyor”
Mikroplar veya virüsler tarafından oluşturulan hastalıklara karşı vücut, bağışıklık sistemi ile yanıt verir. Bağışıklık sisteminin hastalık etkeni vücuda girmeden, yani hastalık gelişmeden, etkeni tanıması ve onu yenecek yanıtı geliştirmesi (Örneğin vücudun gerekli antikoru üretmesi), aşılamanın temel ilkesidir. COVID-19 aşısı ile hastalık yapma yetisi azaltılmış hastalık etkeni insan vücudu ile tanıştırılır. Aşı içeriğinde canlı COVID-19 virüsü bulunmaz. Hastalık aşı ile size bulaştırılmaz. Yani hastalandığınız anlamına gelmez. Aşı sonrası gelişen yan etkiler kalıcı değildir. Yaşadığınız ateş, kol ağrısı ya da soğuk algınlığı gibi yan etkiler oldukça normaldir ve birkaç gün içerisinde azalarak ortadan kaybolan semptomlardır. COVID-19 aşının özellikleri ve aşı tiplerinin genel özellikleri hakkında bilgi almak için aşağıdaki linklere göz atabilirsiniz.
https://asi.saglik.gov.tr/genel-bilgiler/41-asi-turleri.html
https://COVID19asi.saglik.gov.tr/TR-77694/sikca-sorulan-sorular.html?Sayfa=2
“Alerjim var, aşı olamam”
Alerjiniz olabilir ama bu aşı olmanız için bir engel değil. COVID-19 aşısın içeriğine karşı alerjik tepki gösterme riski olanların aşıdan sonra sadece bir müddet hastanede gözetim altında kalmaları önerilir.
https://COVID19asi.saglik.gov.tr/TR-77694/sikca-sorulan-sorular.html?Sayfa=2
https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/question-and-answers-hub/q-a-detail/coronavirus-disease-(COVID-19)-vaccines-safety
“COVID-19 oldum, aşı olmama gerek yok”
Hastalığı geçirmiş olmanız aşı olmanıza gerek kalmadığı anlamına gelmez. Dünya Sağlık Örgütü, hastalığı geçirmiş olanlara da aşılanmayı önermektedir. Aşı koruyucu bir uygulamadır ve hastalığın ölümcül tehlikelerini ve bulaşma riskini azaltmayı amaçlar. Hastalıktan sonra olduğunuz COVID-19 aşısı bağışıklığınızı arttırıyor.
https://COVID19asi.saglik.gov.tr/TR-77694/sikca-sorulan-sorular.html?Sayfa=2)
AKLINIZA TAKILAN DİĞER SORULAR İÇİN SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN YA DA DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNÜN SAYFASINA BAKABİLİRSİNİZ.
https://COVID19asi.saglik.gov.tr/
https://www.who.int/health-topics/coronavirus
Aşı olmak toplumsal bağışıklık kazanarak salgınla mücadele etmek için elimizdeki en kıymetli yöntem. Kendinizi ve çevrenizi korumak için aşı olun.