18 yaşını doldurana kadar her insan çocuktur ve çocukların evlendirilmesi yasaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına Göre Evlilik Usulleri Nelerdir?
- Evlenmek isteyen mülteciler Türk kanunlarına ve usullerine tabidir.
- Türk Medeni Kanunu’na göre yasal evlilik yaşı 18’dir ve sadece yetkili görevliler tarafından yapılan resmi evlilik işlemleri yasal olarak tanınır. 18 yaşından önce evlilik ise yasa dışıdır. Ergin (reşit) olmayanların ve sınırlı yeteneğe sahip kişilerin evlenmek için yasal temsilcilerinin onayını almaları gerekir. Sadece makul muhakeme yapabilen ve ayırt etme yeteneğine sahip kişilerin evlenmesine izin verilir.
- Yakın akrabalar arasında evlilik yasaktır.
- Yasal yaşın (18) altındaki çocuklarla evlilik yasa dışıdır. 18 yaşına ulaşmayan reşit olmamış bir kişiyle cinsel nitelikteki eylemler cinsel istismar olarak değerlendirilir ve cezaya tabidir.
- Birden fazla kişiyle evlilik (çokeşlilik) yasa dışıdır, mahkûmiyet dâhil cezaya tabidir.
Çocuk yaşta evlilik nedir?
Taraflardan birinin veya ikisinin 18 yaşından küçük olduğu evliliktir.
Neden Çocuk Yaşta Evlilik Olmamalı?
- Çocuk yaşta evlilik, yasadışıdır.
- Bir suçtur, çocuk istismarı olarak sayılır.
- Çocuğun çocukluk hakkını elinden alır.
- Kız ve erkek çocuklarının, başarılı yetişkinler, eşler ve ebeveynler olarak büyümelerini engeller.
- Olağan eğitim ve istihdam imkânlarına erişimi engelleyici bir faktördür.
- Her durumda ve özellikle de çocuğun hamile kalması durumunda ruh ve beden sağlığını ciddi şekilde tehdit eder.
Çocuk İstismarı ve Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar Suçu Ne Demektir?
Çocuk istismarı, çocuğa zarar veren, çocuğun fiziksel, duygusal, cinsel gelişimini engelleyen ya da kısıtlayan, kasıtlı ya da kasıtsız eylem ve eylemsizliklerinin tümüdür. Çocuk yaştaki kişiyle yapılacak gayriresmî bir “evlilik” Türk Ceza Hukukunda ‘çocuk istismarı’ olarak değerlendirilir.
Çocuklara yönelik cinsel istismar suçu şöyle tanımlanmıştır:
- On beş yaşını tamamlamamış küçük yaşta birine veya on beş yaşını tamamlamasına rağmen bu gibi eylemlerin yasal önemini ve sonuçlarını anlama yeterliliğine sahip olmayan birine karşı cinsel mahiyette bir eylem,
- Diğer çocuklara karşı zorlama, tehdit, aldatma yoluyla veya çocuğun iradesini etkileyen başka herhangi bir yolla ortaya çıkan cinsel eylemlerdir.
Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçunun Cezası Nedir?
- Bir çocuğu cinsel açıdan istismar eden kişinin cezası 8 ila 15 yıl arası hapis cezasıdır.
- Anne ve baba bakımından, suça azmettiren veya suça iştirak eden sıfatlarıyla ceza değerlendirmesi yapılır. Suça iştirak eden kişi, suçun yarı cezasından 8 yıla kadar; azmettiren kişi ise en az işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.
- On beş yaşını bitirmiş olan çocukla, zorlama, tehdit veya hile olmadan cinsel ilişkide bulunan kişi ise reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu işlemiş olur, 2 ila 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Aile Hukukuna göre anne ve babanın temel olarak çocuğa eğitim sağlama yükümlülüğü ile bakım ve giderlerini sağlama yükümlülüğü bulunur. Anne ve babanın bu yükümlülüklerine uygun davranmaması hem tazminat hem ceza sorumluluklarını doğurur.
- Çocuk yaşta evlilik çocuğun eğitim ve öğretim hakkının engellenmesine sebep olmuşsa, çocuk yaşta evliliğe sebep olan anne ve baba bakımından suç oluşur, cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.
- Anne ve babanın hukuka uygun olmayan çocuk yaşta evlilik karşısında suskun kalmaları veya evliliğe sebebiyet vermeleri, Türkiye’de uygulanmakta olan Aile Hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüklerini yerine getirmemelerinin bir sonucu, bu yükümlülüklerinin ihlali olarak değerlendirilebilir. Bu halde, şikâyet olduğu durumda, TCK 233. maddeye göre, bir yıla kadar hapis cezası ile yargılanırlar.
Bildirim Yükümlülüğü
Çocukların cinsel istismarına yönelik adli süreç, çocuğun ya da veli/vasisinin şikâyetini gerektirmez. Öğretmen, doktor hemşire, sosyal hizmet uzmanı, polis vb. ve bunlar dışında da söz konusu istismara tanıklık eden herkes çocuk istismarını ve şüphesini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirmekle sorumludur.
Çocuk Yaşta Evlilikler ve Çocuk İstismarı ile İlgili Bildirim Nerelere ve Nasıl Yapılabilir?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
Bakanlık bünyesindeki Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve illerde kurulu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri bünyesindeki Çocuk Hizmetleri birimlerine, Sosyal Hizmet Merkezlerine ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerine yazılı dilekçe ile başvurulabilir. Özellikle anonim bildirimlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sosyal destek hattı olan 183 numaralı iletişim hattı kullanılabilir.
Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM)
İl bazında Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler bünyesinde, cinsel istismara uğrama şüphesi altındaki mağdur çocukların, ifade alma, adli muayene ve diğer her türlü soruşturma işlemlerinin tek merkezde yapılması için planlanan yerlerdir.
Sağlık Kuruluşları
(hastane polisleri, doktorlar, diğer sağlık personeli, hastanelerdeki sosyal hizmet uzmanları, Göçmen Sağlık Merkezleri, Aile Hekimlikleri vs)
Sağlık kuruluşları hem ilgili mevzuat çerçevesinde suç teşkil eden durumları bildirim hem de süreç içinde ihmal ve istismar mağduru çocuklara sağlık hizmeti vermek için görevli kurumlardır. Bu bağlamda başvurulabilecek sağlık kuruluşları arasında; toplum sağlığı kuruluşları, aile sağlığı kuruluşları, devlet hastaneleri, göçmen sağlığı merkezleri, üniversite hastaneleri, özel hastaneler ile eğitim ve araştırma hastaneleri sayılabilir.
Emniyet Müdürlükleri ve Karakollar
İl Emniyet Müdürlüklerine bağlı şubeler ve karakollarda polis, suç iddialarının kovuşturmasıyla ilgili görev yapmaktadır.
Cumhuriyet Savcılıkları
Cumhuriyet Savcısı, suç haberinin kendisine ulaşmasıyla birlikte devlet adına araştırma ve soruşturma faaliyetinde bulunmak, kamu davasının açılmasını gerektiren şartlar oluştuğunda dava açmak ve yürütmek, mahkemelerin verdiği kararları yerine getirmek ve kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmak durumunda olan ve yürütme erki içinde yer alan bir devlet memurudur.
CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi)
Herhangi bir şikâyet başvurusu, dilek, şikâyet, öneri, bürokratik işlemlerde tıkanıklık gibi mağduriyet yaşanan bir konuda şikâyetin doğrudan Cumhurbaşkanlığı makamına iletilebilmesi için kurulmuştur. Yapılan bir başvuruya doğrudan geri bildirim için en fazla 30 gün içinde geri dönüş sağlanabilmektedir. Merkeze “150” numaralı telefondan veya http://www.cimer.gov.tr/ internet adresinden ulaşılabilir.
YİMER (Yabancılar İletişim Merkezi – 157)
Yabancıların vize, ikamet, uluslararası koruma, geçici koruma gibi konularda sordukları tüm sorulara yanıt bulabilecekleri telefon hattı YİMER 157, aynı zamanda insan ticareti mağdurlarına yönelik ihbar ve yardım hattı olarak da hizmet vermektedir. Bunun dışında YİMER 157, acil yardıma ihtiyaç duyan yabancılara ilgili kolluk kuvvetleriyle koordineli şekilde yardım sağlamaktadır. Gereken durumlarda yabancıların kolluk birimleriyle temasa geçebilmesi adına dolaylı olarak tercüme hizmeti de sunmaktadır.
Çocuğun Korunması İçin Mahkemelerce Alınabilecek Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler Nedir?
Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yerel teşkilatı ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen çocuk hâkimi tarafından alınabilir.
Hâkim, hakkında koruyucu ve destekleyici tedbire karar verdiği çocuğun denetim altına alınmasına da karar verebilir. Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir.
- Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye,
- Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine,
- Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine,
- Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına,
- Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya yönelik tedbirlerdir.
Tedbirin uygulanması, 18 yaşın doldurulmasıyla kendiliğinden sona erer. Ancak hâkim, eğitim ve öğrenimine devam edebilmesi için ve rızası alınmak suretiyle tedbirin uygulanmasına belli bir süre daha devam edilmesine karar verebilir.
Mahkeme, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir kararının yanında velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar vermeye yetkilidir.
Acil Koruma Kararı
Çocuğun derhâl korunma altına alınmasını gerekiyorsa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yerel teşkilatı devreye girer. Çocuk kurum tarafından bakım ve gözetim altına alındıktan sonra acil korunma kararının alınması için Kurum tarafından, en geç beş gün içinde çocuk hâkimine müracaat edilir. Talep hakkında üç gün içinde karar verilir. Hâkim, çocuğun bulunduğu yerin gizli tutulmasına ve gerektiğinde kişisel ilişkinin tesisine karar verebilir.
Acil korunma kararı en fazla 30 günlük süre ile sınırlı olmak üzere verilebilir. Bu süre içinde Kurumca çocuk hakkında sosyal inceleme yapılır. Kurum, yaptığı inceleme sonucunda, tedbir kararı alınmasının gerekmediği sonucuna varırsa bu yöndeki görüşünü ve sağlayacağı hizmetleri hâkime bildirir. Çocuğun, ailesine teslim edilip edilmeyeceğine veya uygun görülen başkaca bir tedbire hâkim tarafından karar verilir.
Kurum, çocuk hakkında tedbir kararı alınması gerektiği sonucuna varırsa hâkimden koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilmesini talep eder.
Çocuğun Yüksek Yararını Gözetme İlkesi
Özellikle çocukları uzun vadede etkileyebileceği düşünülen kararları alırken dikkat edilmesi gereken rehber prensiptir. Bu prensibe uygun bir değerlendirme en basit anlamda, çocukla ilgili alınan tüm kararlarda ve atılan tüm adımlarda her zaman çocuğun iyilik halinin, faydasının ön plana alınması anlamına gelmektedir.
Çocuğun iyilik hali, onun fiziksel ve duygusal güvenliğinin bir bütün olarak temin edildiği koşullarda sağlanacaktır.